Nükleer Teknoloji Seçenekten Öte Bir Zorunluluktur
“Nükleer enerji, nükleer elektrik üretimi, enerji temin güvenliği açısından bir seçenek olmaktan öte bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak nükleer enerjinin, bir ileri teknoloji dalı olması itibariyle, yalnızca bir elektrik üretim aracı veya seçeneği olarak ele alınmaması gerekir. Zira, günümüzde hayati bir önem kazanmış olan bu teknolojinin üretiminde söz sahibi olabilmek, bilimsel ve teknolojik alanda ilerlemek, hatta bir sıçramayı başarmak anlamına gelir.
Nükleer teknoloji gibi çok geniş kapsamlı ileri teknolojilerin ülkeye kazandıracağı pek çok yarar vardır. Bir nükleer santralde yüksek teknoloji gerektiren yaklaşık 22.000 değişik parçanın bulunduğu göz önüne alınırsa, böyle bir teknolojiye sahip olmaya yönelmekle sanayimiz, bilim ve teknoloji kuruluşlarımız pek çok değişik alanda kullanılabilecek bilgi birikimi ve tecrübe kazanacaktır. Bu kapsamda, teknolojik yaşamın her alanında karşımıza çıkan nitelikli ileri malzemelerin üretimi, yeni yapım ve üretim tekniklerinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi, bilimsel, teknik ve teknolojik kapasitenin arttırılması, kalite kontrolünün ve yüksekliğinin sağlanması, sanayide değişik iş kollarının kurulup çalıştırılması, yeni iş alanlarının açılarak istihdamın arttırılması gibi konular sayılabilir. Ayrıca, nükleer teknoloji Türkiye’nin üst düzeydeki bilimsel ve teknoloji kültürünün gelişmesinde, özellikle teknik eğitimin nicelik ve niteliğinin yükseltilmesinde, dolayısı ile sanayide de itici bir güç olmak ve tetikleyici vazifesi görmek gibi yadsınamaz faydalar da sağlar. Nitekim, Dünya’daki mevcut konjonktürde, nükleer enerji ve teknolojilerinin, teknoloji planlamalarını akılcı bir şekilde başarabilen gelişmiş ülkelerde toplandığı görülmektedir. Bir Avrupa ülkesi olan İsveç elektrik üretiminin % 40’tan fazlasını nükleer enerjiden karşılamaktadır. Nükleer teknoloji transferini çok başarılı bir şekilde gerçekleştiren ülkelerin başında gelen Güney Kore’nin, kısmen de bu kazanımlar sayesinde, diğer teknolojik alanlarda elde ettiği başarılı sonuçlar bu tespitleri doğrular niteliktedir. 1970’lerde çok zor şartlarda kişi başına 229 dolar GSMH ile nükleer teknoloji deneyimine başlayan Güney Kore, bugün kişi başı 22.500 dolar GSMH ile gelişmiş ülkeler arasında yer almaktadır.
Son dönemde dünyada yaşanan gelişmeler, en geniş anlamıyla uluslararası güvenlik ve milli güvenlik kavramlarını hızla değiştirmektedir. Stratejik değişimlerin birinci derece yaşandığı bir bölgenin ortasında olan ülkemizin, enerji alanında kabul edilebilir oranların çok üzerine çıkmış olan dışa bağımlılığı, uluslararası ilişkilerde ve milletimizin huzur ve refahı açısından sosyal ve ekonomik kırılganlık tehdidi içermektedir. Nükleer enerji gibi güvenilir bir temin seçeneğine sahip olmak, ülkemizin hem uluslararası arenada, hem de iç politikada daha güçlü etkinlik ve siyaset üretmesini sağlayacaktır.
Nükleer enerji, geniş rezerv potansiyeline sahip bir kaynaktır. Olağan çalışma koşulları altında çevreye sera etkisi yapacak gazlar salınmamaktadır. Nükleer enerji üretimi, madenciliğinden atık yakıtın depolanmasına kadar yakıt döngüsünün tamamından sorumlu olan tek enerji üretim sürecidir. Bu nedenlerle sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez unsuru olarak öne çıkmaktadır. Nitekim insanlığın ortak sorunu olan ve medeniyetimizin geleceği açısından ciddi tehditler sunan küresel ısınmanın frenlenmesi için, başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşlar tarafından üretilen bütün tezlerde nükleer enerji kullanımının artırılması teşvik edilmektedir.
Dolayısıyla, bir devlet politikası olarak yürütülmesi gereken bu sürecin, kazanmış olduğu ivme ve ivedilikten kopmadan süratle neticelendirilmesi millet ve devletimiz açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu sürecin, uluslararası taahhütlerimize tam bağlılık ve şeffaf bir yönetişimle başarıya ulaştırılması en büyük dileğimizdir. Bu teknolojiyi ülkemize kazandırmak, gelişmemize, refahımıza, enerji bağımsızlığımıza, güvenliğimize ve dolayısı ile egemenliğimize yapılabilecek hizmetlerin en büyüklerinden biri olacaktır.
Saygılarımızla...”
TRNTP Adına Bildiriyi Hazırlayanlar
Prof. Dr. Ahmed Yüksel Özemre
TAEK Eski Başkanı
Prof. Dr. Ahmet Bayülken
İTÜ Enerji Enstitüsü, Bölüm Başkan Yardımcısı
Prof. Dr. Atilla Özgener
İTÜ Nükleer Araştırmalar Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Beril Tuğrul
İTÜ Nükleer Araştırmalar Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi
Dr. Erdinç Türkcan
Hollanda Petten Nükleer Araştırmalar Merkezi Eski Nükleer Mühendislik
Departmanı Başkanı
Prof. Dr. Emin Özbaş
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, TAEK Eski Başkanı
Doç. Dr. Haluk Berkmen
UAEA, Güvenlik Denetimleri Müfettişi (Emekli)
Dr. Necmi Dayday
UAEA Nükleer Güvenlik, Denetim ve Değerlendirme Uzmanı (Emekli)
Önder Öner
TEK Nükleer Santraller Dairesi Başkan Yardımcısı, Akkuyu Nükleer Santral Yeri Tesis Grup Müdürü,
Prof. Dr. Şarman Gençay
İTÜ, Nükleer Enerji Enstitüsü, Emekli Öğretim Üyesi
Dr. Ulvi Adalıoğlu
ÇNAEM Nükleer Mühendislik Bölüm Başkanı, E.
Ünal Azaklıoğulları
TAEK, ÇNAEM Nükleer Mühendislik Emekli Uzman Araştırmacı
Prof. Dr. Vural Altın
Boğaziçi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Nükleer Mühendislik Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi.