1. Skip to Menu
  2. Skip to Content
  3. Skip to Footer

30 Yıl Önce Başladılar, Dünyaya Örnek Oldular

Share

30 Yıl Önce Başladılar, Dünyaya Örnek Oldular

Nükleer teknolojiyi her alanda kullanan Kore, artık dünyanın 10. büyük ekonomisi

Nuh Albayrak / SEUL (İHA)

 

Elektriğin yüzde 40’ı nükleerden

Nükleer çalışmalar açısından 1970’lerde Türkiye ile aynı durumda bulunan Güney Kore, bundan 30 yıl önce “Nükleer enerji milli politikamız” diyerek tarihî bir karar aldı. Bu kararı kesintisiz olarak uygulayan Güney Kore, bugün kullandığı elektrik enerjisinin yüzde 40’ını nükleer enerjiden karşılamakla kalmıyor, birçok ülkeye nükleer tesis kuruyorlar.

“Temiz ve yeşil enerji...”

Çernobil’den dolayı nükleer enerjiden vazgeçmeyi, trafik kazası yüzünden arabaya binmemeye benzeten Prof. Chung, nükleer enerjiyi “Clean and green energy” olarak tarif ediyor ve “Çevre sağlığı ve güvenlik unsurunu ön planda tutuyoruz. Aldığımız tedbirler sayesinde reaktörlerimizin civarını evinizden yüzlerce kat daha sağlıklı hale getirdik” diyor.

Sıradaki reaktör

Güney Kore, güneydeki Busan şehri yakınlarında inşasına başladığı Shin-Kori-1 ve 2 reaktörlerinin de devreye girmesiyle elektrik ihtiyacının yarısını nükleer enerjiden sağlamayı hedefliyor.

Önemli gezi

TASAM’ın düzenlediği gezi çerçevesinde Güney Kore’ye giden enerji bürokrat ve bilim adamlarından oluşan Türk ekibi, gezdiği Kori ve Wolsong Nükleer Tesisleri’nde yetkililerden bilgi aldı.

Bu enerji nereden geliyor...

Bizim de yer aldığımız Kore Savaşları sonunda tam bir harabeye dönen Güney Kore, daha 60’lı yılların başında bırakın nükleer enerjiyi, halk karnını doyurmanın yollarını arıyordu.

Kore halkını yeni ve daha amansız bir ‘savaş’ bekliyordu.

Hem de kendi başına kazanmak zorunda olduğu bir ‘kalkınma savaşı’...

Bu yeni savaşta, zaferin en önemli unsuru olan ‘topyekun irade’yi ortaya koyan Güney Koreliler, çok kısa bir dönemde, “Biz de varız” dediler, bir süre sonra herkese, “Güney Kore gümbür gümbür geliyor” dedirttiler, şimdi ise dünyanın 10. ekonomisi haline geldiler.

İşte bütün dünyanın hayretle izlediği bu kalkınma destanında, hükümetler üstü siyasi iradeyi bir kenara bırakırsak en büyük pay, ‘nükleer enerji’ye aittir.

Zira gittiği ülkeye, elektrik enerjisinin yanı sıra binlerce dalda katkı sağlayan nükleer enerji, Kore’de de sadece sanayinin can damarları olan elektrik hatlarına ‘kan vermek’le kalmamış, kalkınma harekâtında yılmadan, yorulmadan çalışarak hedefe ulaşabilmek için ihtiyaç duyulan ‘enerji’nin neredeyse tamamını karşılayan en büyük ‘güç’ kaynağını oluşturmuş.

Yani, Güney Kore, ‘nükleer tercih’te bulunmakla, nesilleri boyu devam edecek bir yolculuk için gerekli ‘enerji’yi de temin etmiş oluyordu.

Darısı bizim başımıza... * N. A.

Enerji bürokratları ve akademisyenlerden oluşan bir ekip, nükleer enerji konusundaki son gelişmeleri yerinde izlemek amacıyla Güney Kore’deki nükleer enerji santrallerini gezdi.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), enerji kullanımı konusunda dünya’daki son durumu yerinde izlemek, ülkemizin kalkınmasında önemli bir yeri olan enerji arzı ve güvenliğini bütün boyutlarıyla ele almak, Türkiye’de nükleer enerji üretiminin gerekliliğini incelemek ve bu konuda yeni açılımlar geliştirmek maksadıyla uygulamaya koyduğu “Sürdürülebilir Kalkınma için Nükleer Enerji” başlıklı projesinin 6. aşaması olan nükleer reaktör gezisini Güney Kore ’de gerçekleştirdi.

Özel izinle inceleme

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı, Doç. Dr. Sami Demirbilek’in başkanlığındaki geziye TASAM Başkanı Süleyman Şensoy’un yanı sıra, TÜBİTAK’tan Prof. Dr. Vural Altın, TAEK eski Başkanı ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Özbaş, İTÜ Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Ahmet Bayülken, TÜBİTAK eski Başkanı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sümer Şahin, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Alnıak, İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Necmi Dayday, Hollanda Petten Nükleer Reaktör eski Müdürü Dr. Erdinç Türkcan ve TAEK Nükleer Reaktör eski Müdürü Önder Öner katıldı. Nükleer enerji konusunda özellikle yurt dışında önemli çalışmalar gerçekleştirmiş bilim adamlarımızın katıldığı gezi esnasında alınan özel izinlerle, farklı teknolojilerle gerçekleştirilen nükleer enerji santralleri incelendi. Güney Kore’ye nükleer teknolojiyi kazandıran Kore Bilimler ve Teknoloji Akademisi Başkanı, Bilim ve Teknoloji Eski Bakanı Prof. KunMo Chung mihmandarlığında, KORI ve WOLSONG Nükleer Reaktörleri’ne yapılan inceleme gezisi esnasında değişik konularda brifingler alındı. Gezi esnasında ayrıca resmi ve sivil temaslarda da bulunuldu.

Kararlı ve istikrarlı

Kuzey Kore’nin istilasından kurtulduktan sonra halkın maddi ve manevi fedakarlığına dayanan hızlı bir kalkınma hamlesi başlattıklarını belirten Güney Kore yetkilileri, ülkenin elektrik ihtiyacını uzun vadede çözüme kavuşturmak için enerji alternatifleri üzerinde yaptıkları uzun araştırma sonucunda, nükleer enerjiden istifadenin kaçınılmaz olduğunu gördüklerini ve nükleer santral için karar verdiklerini belirttiler. İlk iş olarak belirsizliklerden arınmış, kararlı bir mevzuat düzenlemesi yaptıklarını ifade eden yetkililer daha sonra da çalışmalarını belirlenen bu strateji çerçevesinde istikrarlı olarak sürdürerek dünyanın önde gelen nükleer güçlerinden biri olmayı başardıklarını söylediler.

1986 yılında Ukrayna’da Çernobil Nükleer Santrali’nin 4. ünitesinde meydana gelen kazadan sonra nükleer enerji konusunda dünyanın bir süre kararsızlık yaşadığını ve bazı ülkelerin bu sebeple nükleer faaliyetlerini durdurduğunu hatırlatan Güney Koreli yetkililer, kendilerinin teknolojik gelişmeleri yakından izleyip, Çernobil benzeri kazaların sebeplerini ortadan kaldırarak nükleer faaliyetlerini kesintisiz sürdürdüklerini belirttiler.

Güney Kore’nin nükleer kimliği

Kişi başına düşen milli gelirin 200 dolar olduğu bir önemde nükleer santral kurmak için teşebbüse geçen Güney Kore, 1957 yılında dünyayı nükleer orijinli ilk elektrik enerjisiyle tanıştıran ABD’nin Shippinggport Santrali’nden yaklaşık 20 sene sonra ilk nükleer enerji santraline kavuştu.

KORI 1 isimli bu santral ile bunu izleyen birkaçını daha yabancı destekli olarak gerçekleştiren Güney Kore daha sonraki yıllarda tamamen yerli üretim santraller kurmaya devam etti.

Güney Kore’deki nükleer hamlenin öncülerinden olan Prof Chung’ın verdiği bilgiye göre bugün Kori’de 4, Yonggwang’de 6, Wolsong’da 4 ve Ulchin’de de 6 olmak üzere toplam 20 nükleer tesisteki üretimiyle halen elektrik ihtiyacının yüzde 40’ını nükleer enerjiden sağlayan Güney Kore, bunlara ekleyeceği ve ikisi inşaat, ikisi de planlama aşamasında olan 4 santral ile de önümüzdeki 15 yıllık dönemde ortaya çıkacak elektrik ihtiyacının yüzde 50’sini nükleerden temin etmeyi hedeflemektedir.

Ayrıca yetiştirdiği 38 bin nükleer enerji uzmanı ve kazandığı tecrübe ile sadece kendi elektrik ihtiyacını karşılamakla kalmayan Güney Kore, kendi tesislerinde ürettiği dev buhar kazanları ve reaktör kapakları gibi; nükleer santralin en önemli elemanlarını da başta ABD ve Çin gibi süper güçler olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihraç ederek önemli miktarda döviz kazanmaktadır.

Temiz ve yeşil...

Nükleer enerjiyi “Clean and Green Energy” olarak tarif eden Prof Chung, bütün reaktörlerinde çevre ve güvenlik unsurunu en ön planda tuttuklarını belirterek, “Aldığımız tedbirler sayesinde, nükleer enerji tesislerimizin hatta nükleer reaktör ünitelerimizin hemen dış kısmının, radyasyon etkisi açısından evlerinizden yüzlerce kat daha sağlıklı hale gelmesini sağladık. Buhar soğutması için kullanılan atık sular o kadar iyi bir şekilde temizlenmektedir ki, bu havuzlarda yüzlerce balık yetiştirerek okyanusa salıyoruz. Bütün bu tedbirlere rağmen, tesislerimiz civarındaki bitki örtüsünden numune alarak radyasyon seviyesini ölçme işlemini sık aralıklarla tekrarlıyoruz” dedi.

Santral güvenliği

Nükleer santraller için özgün güvenlik ilkeleri geliştirilmiştir. Bu ilkeleri sağlamak için belli prensiplere göre düzenlenmiş güvenlik sistemleri kullanılır. Güvenlik sistemleri, her an koruma ve güvenlik fonksiyonlarını yerine getirmeye hazır ve doğru çalışacak şekilde tasarlanır.

FacebookTwitter