1. Skip to Menu
  2. Skip to Content
  3. Skip to Footer
Share

TASAM Önderliğinde Gerçekleştirilen Sürdürülebilir Kalkınma İçin Nükleer Teknoloji Projesi

Güney Kore Nükleer Santral İnceleme Gezisi (Aralık 2006) (Enerji Bakanlığı Müsteşarı ve TASAM Başkanı başkanlığında 30’u basın 43 kişilik heyet)

Güney Kore / Vatan Gazetesi

1960’lı yıllarda henüz kişi başı milli geliri 200 dolar gibi düşük bir seviyede bulunurken nükleer santral için ilk atılımlarını gerçekleştiren Güney Kore, bugün nükleer enerjide lider ülkelerden biri. Elektrik üretiminin yüzde 40’ını nükleer santrallerden karşılayan Güney Kore, halkın bu santrallere olumsuz bakmasının da önüne geçmiş gözüküyor. Koreli yetkililer, her ne kadar hâlâ karşıt bir grubun bulunduğunu söylese de, nükleer santrallere sadece 5-10 kilometre uzaklıkta yerleşim alanlarının ve plajların bulunması dikkat çekiyor. Hatta nükleer santral yakınındaki balıkçı kasabalarının ortasında bölgedeki radyasyon oranını ölçen aletlere rastlanıyor. Güney Kore’de şu anda 20 aktif reaktör ve birçok yeni proje bulunuyor. Son 30 yılda gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 8.6 oranında büyümesi ülkenin enerji ihtiyacını da artırınca nükleer santral yatırımları hızlandı. Güney Kore ilk nükleer santralini 1978 yılında işletmeye aldı. 1980’lerin başında 8 yeni reaktörün inşası için çalışmalar başladı. 2035 yılına geldiğinde Güney Kore nükleer endüstrisi, alanında dünyanın ilk 5’i arasında girmeyi ve elektrik tüketiminin yüzde 60’ını nükleerden karşılamayı planlıyor.

Yabancı eli değmeden nükleer santral inşa ediyorlar

Türkiye’nin tarihinde önemli bir yer tutan Güney Kore, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (TASAM) organizatörlüğünde gerçekleştirilen nükleer santral inceleme gezisine ev sahipliği yaptı. Birçok gazeteci, öğretim görevlisi ve özel sektör temsilcisinden oluşan Türk heyeti, nükleer santrali oluşturan ağır sanayi ürünlerini, nükleer santrali ve nükleer santral inşaatı ile nükleer teknolojinin nasıl üretildiği gibi Türkiye’nin yabancı olduğu birçok konuyu tanıma fırsatı buldu. Güney Kore’nin nükleer santral konusundaki gelişmişliğinin en büyük göstergesi ise kendi teknolojisine sahip olma, santralin her parçasını kendisinin üretmesi ve kendi santralini inşa edebilmesiydi. Yani Güney Kore, bir nükleer santrali sadece yerli mühendisler ve kaynaklarla gerçekleştiriyor. Türkiye ise başka bir ülkenin teknolojisini ithal edecek ve yabancı inşaat şirketlerinin katılacağı konsorsiyum ile santral yapacak.

Dev reaktör kazanlarını gemilerle taşıyorlar

Bir nükleer santralin inşasının neden 5 yılı aldığını görmek için öncelikle santrali oluşturan parçaların üretildiği Doosan kentini görmek gerekiyor. İlk karşılaştığımız ağır sanayi ürünü, Doosan’ın ABD için üretmekte olduğu reaktör kazanı. Bir nükleer santraldeki en önemli parçalardan biri olan reaktör kazanı 600-800 ton ağırlığında ve kazan kalınlığı 27 santimetre.

Nükleer santralde reaktörün etkisiyle ortaya çıkan enerjinin oluşturulduğu 440 tonluk buhar kazanları ile 530 tonluk buhar jeneratörleri de Doosan’da üretiliyor. Bu devasa nükleer santrali oluşturan önemli sanayi ürünleri ile karşılaşanların aklına gelen ilk soru, bu kazanın nasıl taşındığı. Nükleer santrali oluşturan devasa ağır sanayi ürünleri, üretildikleri ülkelerden ancak gemi ile taşınıyor. Nehir ulaşımı olan ülkeler iç kesimlerde santral inşa edebiliyor. Ancak Türkiye’de nehir ulaşımı olmaması nedeniyle iç kesimlerinde nükleer santral kurulması neredeyse imkansız. Ancak Sinop’ta santral kurulması durumunda İstanbul ve Çanakkale Boğazı bu devasa ürünleri taşıyacak tankerlere geçiş yolu haline gelecek.

Nükleer işçileri düşük maaştan şikayetçi

Güney Kore’deki nükleer santrallerden biri olan Wolsong, Türk heyetinin ziyareti sırasında bir işçi eylemine sahne oldu. Güney Kore’nin 4 üniteli 2.779 megavat kurulu güce sahip bu santralinde işçilerin ücret politikasını protesto ettiler. Santralin yönetim binasında verilen kısa brifing sonrasında kulaklara işçilerin hoparlörden dinlettikleri ’işçi marşları’ geldi. Düşük ücret politikasına karşı çıkan bir grup işçinin yaptığı bu eylem oldukça düşündürücüydü. Nükleer santralin kontrol merkezi ve buhar kazanlarının bulunduğu yeri gezen Türk heyetine fotoğraf çekme konusunda izin verilmedi. Bunun nedeni ise sahip oldukları teknolojinin çalınmasından korkmalarıydı.

Elektriğin maliyeti 3.5-4 cent

Shin-Kori Nükleer Santral inşaat alanını ziyaretimiz sırasında ise bir santralin kurulum aşamasındaki maliyetleri konusunda birçok bilgi elde ettik. KOPEC Nükleer santral inşaat şirketi nükleer mühendislik departmanı Başkanı Kab Seok Ko’un verdiği bilgilere göre, Shin-Kori’nin ilk 2 ünitesi için çalışmalara 2000 yılında başlanmış ve bu yılın Haziran ayında ilk üretim gerçekleşmiş. Shin-Kori’nin üçüncü ve dördüncü üniteleri ise 2009 yılında tamamlanacak. 1 ünite 1.400 megavat kurulu güce sahip ve bu güçteki bir ünitenin toplam maliyeti 5 milyar dolar. Yapılan yatırımın geri kazanımı ise 10 yılı aşmıyor. Santral üretime geçince ilk üretim maliyeti ise 1 kilovat saat elektrik için 3.5-4 cent civarında.

Kaynak : Referans Gazetesi / 26.12.2006 / Dış Haberler

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=55712&ForArsiv=1

FacebookTwitter